28 Aralık 2018 Cuma

Durumlar Sıkışınca Ziraat Bankası "Eski Türkiye" Nostaljisine Sığındı


Memleketi yönetenlere bakarsanız Türkiye şahlanıyor, dünya bizi kıskanıyor. Ekonomi desen şahane ötesi.. Gerçi bu lafların gerçek olmadığını herkes biliyor da.. En büyük devlet bankası bile "kötü günler gelir geçer" edebiyatı yapmaya ve de üstelik bunu yaparken "eski Türkiye" nostaljisi ile avunmaya başlamışsa, durup düşünme vaktidir.

Hala görmeyenler için Ziraat Bankası'nın yeşilçam temalı reklam filmi:

Reklam, eski Türkiye'ye selam çakıyor, eski güzel günleri anımsatıyor. Bize daha zor günlerin geleceğini anlatıyor bir de.. İyi de neden şimdi yayınlanıyor? Ziraat Bankası'nın kuruluş yıldönümü 20 Kasım'dı.. Tam reklam filmi denilemez. Biraz da insanlara; "Kriz var ama boşver geçecek nasıl olsa" propagandası...

Belli ki iktidar seçim arifesinde eski Türkiye'ye sarıldı. Oysa oynayan Yeşilçam'ın eski yıldızları eğer bu dönemde yaşasalardı çoğu ifade vermeye çağrılırdı.. Bu dönemde televizyon reklamı önemli.. Kriz algısı yok edilmeli. İnsanlara umut verilmeli. Zira Türkiye, dünyanın en çok televizyon izleyen ülkesi... Neden? Para yok! En ucuz eğlence.. Günde ortalama 330 dakika televizyon izleme oranıyla Türkiye dünyada zirvede... Ziraat, bir gecede çıkarılan KHK ile halkın elinden alınıp Varlık Fonu'na devredilmiş, başındaki T.C. logosundan vazgeçmiş.. Reklamında da "Herkes elini taşın altına koymalı" demiş!. Elini taşın altına koyanlar belli.. İhaleleri kemiksiz alıyor diğerleri.. Bilim adamı mı kaldı? Akademisyen, sanatçı, gazeteci terörist ilan edildi. Sanki eski Türkiye daha medeniydi!.

Bakın; eylül ayında "insanların duyguları üzerine" yapılan uluslararası araştırmaya göre, Türkiye mutsuz! Tam 145 ülke içerisinden 53 puanla sondan dördüncü sırada yer aldı.. Türkiye'nin de gerisinde yer alarak son 3'e yerleşen ülkeler ise Tunus, Yemen ve Afganistan.. Aklınıza hangi ülke geliyorsa Türkiye'den daha mutlu insanlarla dolu... Aynı dönem için aynı araştırmayı bizim İstatistik Kurumu yaptı! Sonuç çarpıcı.. Hani derler ya; "Cehalet mutluluktur" diye, cuk oturuyor Türkiye'ye.. İstatistik Kurumu'nun yaptığı araştırmaya göre "mutsuz" olduğunu beyan eden bireylerin oranı sadece yüzde 11.1'de.. Birbirinden bu kadar mı farklı olur iki sonuç? Birinde yerin dibinde, diğerinde bulutların üzerinde.. Hangisine inanmalı sizce?

Reklama geri dönersek, Ziraat Bankası, kamu bankası.. İhtisas bankacılığı yapması gerekiyor. Kuruluş amacı; adından da anlaşılacağı üzere ziraat ile uğraşanların kredi ihtiyaçlarını karşılayıp onları ezdirmemek. O kadar çok destek vermiş ki Ziraat, çiftçiler, besiciler bile köyünü, çitini, sabanını, hayvanını bırakıp soluğu şehirlerde aldı. Zaten çoğu battı!. Asli görevini yapmayıp, elinde tuttuğu kaynağı, büyük ihaleleri kapan holdinglere kredi vermesi ne derece doğru? Hakikaten de durum tam bu!. Türkiye'nin en büyük medya kuruluşunu almak için para arayan yandaş, 1 milyar dolara yakın ilk 2 yılı ödemesiz krediyi hem de böyle bir dönemde şak diye Ziraat'tan buldu..

Logosunda "başak" var lakin reklam filmi içinde bir tane çiftçi yok. Gerçekçi yaklaşmışlar. Ziraat'in tarıma hayrı yok. Reklam filmindeki kötü adamlar var ya.. Sizin yanınızda zemzem suyuyla yıkanmış gibi kalırlar valla... "

En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
STING - Müzik Kariyeri ve Biyografisi
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
Joan Baez - Kariyeri ve Biyografisi
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
Bob Dylan Kimdir?
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
Bernie Taupin Kimdir?
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
Simon & Garfunkel
Müzik Kariyerleri
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
SUPERTRAMP Grubunun Tarihçesi
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
Phil Collins - Müzik Kariyeri
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
Depeche Mode tarihçesi
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
ELTON JOHN'un Hayat Hikayesi
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
STYX Grubunun Öyküsü
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
BEE GEES Grubunun Öyküsü
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
Şarkıların Tanrıçası
Édith Piaf
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
Ajda Pekkan'ın Öyküsü
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
The Moody Blues Tarihçesi
En sevdiğiniz şarkıların arkasındaki öyküler ve ötesi
SURVIVOR grubunun öyküsü

 


25 Aralık 2018 Salı

Çetin Altan neden liboş oldu?


Cumhuriyet gazetesi yazarı, gazeteci Işık Kansu'nun yeni kitabı "Yurt Kemiricileri", Telgrafhane Yayınları tarafından yayımlandı.

Deneyimli gazeteci Işık Kansu'nun yeni kitabında, Kansu'nun gazetecilik mesleğini devam ettirirken edindiği tecrübeler, şahit olduğu olaylar ve bu olaylara dair tuttuğu notlar yer aldı. Yurt Kemiricleri'nde, Türk basınının yakın tarihi gözler önüne serildi. Işık Kansu, kitabında, satılan ve işgal edilen gazetelere, yandaş basına ve cemaat medyasına da değindi.

Kitapta, üç yıl önce hayatını kaybeden gazeteci Çetin Altan'ın anlatıldığı kısım da dikkat çekti. Çetin Altan'ın, Uğur Mumcu'nun deyimiyle "liboş"luğu neden seçtiği anlatıldı. Altan'ın neden "liboş"luğu seçtiğini Altan'la gazeteciliğe birlikte başlayan ve dostlukları çok eskiye dayanan Cüneyt Arcayürek anlattı.

İşte Yurt Kemiricileri'nde yer alan "Çetin Altan neden liboş oldu?" başlıklı o kısım:

"Bu teoriyi uygulayanların başında, bir zamanlar Türkiye'deki sol harektin önemsediği, Türkiye İşçi Partisi Milletvekilliği yapmış Çetin Altan geliyordu.

Atatürk ve Cumhuriyet devrimi düşmanlığı kazanına yeni medya düzenine en çok odun atan Altan ailesinin en büyüğü, Çetin Altan, Uğur Mumcu'nun deyimiyle 'liboş'luğu neden seçmişti acaba?

1960'larda Cumhuriyet devriminin tarihsel önemini kavramış sosyalist bir aydın olarak tanıdığımız Çetin Altan'ın, 1980 sonrası bambaşka bir insan olmasına hiçbir anlam veremiyorduk.

Gazeteciliğe birlikte başlayan ve dostlukları çok eskiye dayanan Cüneyt Akyürek'ten, Çetin Altan ile bu konuyu konuşup konuşmadığını öğrenmek istemiştik.

Arcayürek, yaşamındaki ve düşüncelerindeki değişimin gerekçesini Çetin Altan'a sormuştu. Altan'dan aldığı karşılık; hep acı çektiği, bundan böyle rahat hayat yaşamak istediği yönündeydi.

Yani Çetin Altan'ın, 1980 sonrası Turgut Özal'a hayranlık ile başlayan, ardından oğulları ile birlikte karşıdevrim saflarına katılarak sağ iktidarlara yanaşması tümüyle çıkarsaldı. Ailecek sürdürdükleri Atatürk ve Cumhuriyet devrimi düşmanlığı ve sözde demokratlık adına yürüttükleri '2 numaracı Cumhuriyetçilik' de bu çıkarcılığı örtme çabasıydı.

Prof. Dr. Coşkun Özdemir, geçmişte: 'Atatürk, ümmet toplumundan ulus yaratmış olan devlet adamıdır. Cumhuriyetçilik, bir kişiye ait bir devlete köle olmaktan kurtulmak demektir.' diyen Çetin Altan'ın, bir sofrada: "Atatürk, otuz bin kişiyi öldürtmekten başka ne yapmıştır?' dediğine tanık olanlardandı.

Atatürk'ün otuz bin kişiyi öldürdüğü çirkin bir yalandı. Ama Altan ailesinin de katkılarıyla, hep alkış tuttukları AKP döneminde kurulan 'Saray Cumhuriyeti'nde; yüzlerce insanın kanının aktığı, cezaevlerinin dolduğu, hatta Altan ailesinin bireylerinin de içeriye atıldığı, ileri demokrası adına diktatörlüğün yaşandığı, bilinen hazin doğruydu."

İnternet soygununda yeni adım: Mobil interneti bilgisayara bağlamak artık paralı olacak


Akıllı telefonlarındaki mobil internet paketini başka cihazlarla paylaşanlara ek ücret geliyor.

Mobil internet paketini “hotspot” yoluyla başka cihazlarla paylaşanlardan ek ücret alınacak. Bundan sonra mobil internetini paylaşanlar, aylık 9 TL ücret ödemek durumunda kalacak.

Turkcellden konuyla ilgili olarak abonelerine gönderilen mesajla ortaya çıkan bu gelişmeye göre iOS veya Android telefonlardaki hücresel internet bağlantısını başka cihazlarla paylaşmayı sağlayan 'kişisel erişim noktası' özelliği kullananlar artık ek ücret ödeyecek. İlgili mesaja göre uygulama 15 Ocak’ta başlayacak.

Sözkonusu mesajda "15.01.2019'dan itibaren mobil internet paylaşımlarınız aylık 9 TL le ücretlendirilecek. Hem faturalı hem de faturasız bireysel ve kuremsal tüm müşterilerden paylaşımla beraber 9 TL ücret alınıp, karşılığında paylaşımda kullanabilecek 2 GB internet paketi tanımlanacaktır" denildi.