28 Aralık 2016 Çarşamba

Bir Kadınla Bir Erkek Yalnızca Yakın Arkadaş Olabilir mi?

Yıllardır tartışılan ama bir türlü uzlaşmaya varılamayan bir konudur bir kadınla bir erkeğin sadece yakın arkadaş olup olamayacağı. Bu konuya bilimsel verilerle yaklaşıp noktayı koyma zamanı geldi de geçiyor


Öncelikle bu sorunun günümüzde hala cevaplanamamış olmasının nedeninin görece yeni olmasıyla bağlantılı olduğunu söylemek gerek.

Öncelikle bu sorunun günümüzde hala cevaplanamamış olmasının nedeninin görece yeni olmasıyla bağlantılı olduğunu söylemek gerek.
Şöyle düşünün: Çok değil 200 yıl öncesine kadar, insanlar gündelik hayatlarının büyük bir kısmını kendi cinslerinden insanlarla geçiriyorlardı; erkekler sadece erkeklerle, kadınlar sadece kadınlarla.
Evliliğe kadar durum hep böyleydi, hatta evlilikten sonra bile büyük oranda erkek ve kadınların ayrı sosyal yaşamları vardı. Erkekler binlerce yıl önce diğer erkeklerle ava çıkarak günlerini geçirirken, modern zamanlarda sadece erkeklerin olduğu iş yerlerinde ve okullarda olurlardı. Kadınlarsa ilkel zamanlarda diğer kadınlarla ava çıkmaz, kampta veya evde kalıp oradaki işleri hallederlerdi.

Erkekler ve kadınların birlikte zaman geçirmeye başlaması ve böylece arkadaşlıklarının artması ise 1800'lerin sonlarında görülmeye başlandı.

Erkekler ve kadınların birlikte zaman geçirmeye başlaması ve böylece arkadaşlıklarının artması ise 1800'lerin sonlarında görülmeye başlandı.
Bu dönemde kadınlar, erkek egemenliğindeki iş alanlarına ve eğitim sistemlerine dahil olmaya başladı. Bunun sonucunda da bu iki cinsiyet, birbirleriyle romantizm veya cinsellik olmadan nasıl iletişim kuracaklarını çözmek zorunda kaldılar. Bundan 150-200 yıl sonra, bugün hala bu sorunu çözmeye çalışıyor sayılırız.

Bu kısa bilgi turundan sonra gelelim bilimsel araştırmaların bu konuda neler dediğine.

Bu kısa bilgi turundan sonra gelelim bilimsel araştırmaların bu konuda neler dediğine.
Bilim insanları uzun bir süredir "karşı-cins arkadaşlığı" konusunu inceliyor. Wisconsin Üniversitesi, konuyla ilgili yaptığı bir araştırma için 88 çifte sorular soruyor. Her bir çift kadın ve erkek ayrı ayrı odalara alınıyor ve arkadaşlarına karşı romantik bir şeyler hissedip hissetmedikleri soruluyor.

Bu araştırma neticesinde kadınların erkek arkadaşlarına karşı genelde böyle bir şey hissetmedikleri görülüyor.

Bu araştırma neticesinde kadınların erkek arkadaşlarına karşı genelde böyle bir şey hissetmedikleri görülüyor.
Erkeklerde ise durum oldukça farklı çıkıyor; çünkü büyük bir çoğunluğu diğer odadaki arkadaşının kendisine çekici/seksi geldiğini ve şuan bir şeyler hissettiğini, ya da arkadaşı yeşil ışık yakarsa hissedebileceğini söylüyor. Yani karşı cinsten arkadaşlar arasında, büyük oranda erkekler platonik olarak karşıdakine karşı romantik veya cinsel anlamda bir şeyler hissediyorlar.

Daha da ilginciyse, erkekler aynı zamanda bu hissin karşılıklı olduğu yanılgısına da düşüyorlar.

Daha da ilginciyse, erkekler aynı zamanda bu hissin karşılıklı olduğu yanılgısına da düşüyorlar.
Kadınlar, "Sizce arkadaşınız size karşı romantik hislere sahip midir?" sorusuna genelde "Değildir" cevabını verirken, erkeklerse "Sahiptir" cevabını veriyor. Hatta erkekler, arkadaşlıklarını bu yanlış tespitleri sonucunda bir adım ileri götürmek için ilk adımı atma konusunda da kadınlara kıyasla daha hevesli davranıyor.

O meşhur "friendzone" kavramı da tam olarak bu nedenle ortaya çıkıyor aslında.

O meşhur "friendzone" kavramı da tam olarak bu nedenle ortaya çıkıyor aslında.
Nitekim bilime göre kadınlar erkekleri yalnızca arkadaş olarak görebilirken, erkeklerse içten içe kadınlarla olan arkadaşlıklarının biraz daha ileri noktalara gitmesini istiyorlar. Yani iki taraf, iş karşı cinsle arkadaşlığa gelince baya farklı dünyalarda yaşıyorlar.

Özetle, bir kadınla bir erkeğin arkadaş olması bir hayli zor gibi duruyor; çünkü genelde erkek tarafı, gizliden gizliye daha fazlasını istiyor.

Özetle, bir kadınla bir erkeğin arkadaş olması bir hayli zor gibi duruyor; çünkü genelde erkek tarafı, gizliden gizliye daha fazlasını istiyor.
Tabii bu, karşı cinsler arasında hiçbir zaman arkadaşlık olamayacağı anlamına gelmiyor. Nitekim sosyologlar, kadınlarla erkeklerin gerçekten de arkadaş olabileceğini ve bunun iki taraf için de aslında oldukça faydalı olduğunu belirtiyor.
Örneğin karşı cinsle arkadaş olan bir insan, karşı cinsi nasıl etkileyebileceği konusunda arkadaşından oldukça faydalı bilgiler alabilir.

Fakat aynı sosyologlar, karşı cinsler arasındaki arkadaşlığın aynı cinsiyet arkadaşlıklarına kıyasla daha zor kurulduğunu, daha fazla iletişim ve şeffaflık istediğini söylüyorlar.

Fakat aynı sosyologlar, karşı cinsler arasındaki arkadaşlığın aynı cinsiyet arkadaşlıklarına kıyasla daha zor kurulduğunu, daha fazla iletişim ve şeffaflık istediğini söylüyorlar.
Aksi takdirde, genelde erkek olmak üzere taraflardan biri daha fazlasının olduğunu düşünmeye veya daha fazlasını istemeye başlıyor.
Şu da bir gerçek ki, çok başarılı evliliklerin veya romantik ilişkilerin de bazen sadece çok sağlam bir arkadaşlıkla başladığına dair pek çok örnek var. Yıllarca arkadaş olarak kalabilip, sonrasında iki tarafın da daha fazlasını hissettiği görülmemiş şey değil neticede. Tabii bu durum da, kadınla erkeklerin arkadaş kalamayacağı yönünde bir gelişme.

Nokta koymak gerekirse; bilime göre kadınla erkeğin arkadaş olarak kalabilmesi imkansız değil, ama çok kolay da değil.

Nokta koymak gerekirse; bilime göre kadınla erkeğin arkadaş olarak kalabilmesi imkansız değil, ama çok kolay da değil.
İkili arasındaki iletişimin ve şeffaflığın tavan yapmış olması gerek, o yüzden bu detaylara dikkat. Yoksa iki taraftan biri, ki bilime göre genelde erkek tarafı, "friendzone"a doğru yol alabilir, aman diyelim.
Bilimle kalın!