"Yerli ve milli" otomobil üretecekleri söylenen babayiğit(!) şirketler havlu attı. "Bu iş zaten imkansızdı" itirafında bulundurlar.
İktidara geldikleri günden beri yalan ve palavralarla halkın gözünü boyamayı ve vatandaşları aptal yerine koymayı "genel bir politika" olarak benimsemiş AKP'den yıllar içinde ne yalanlar duymadık ki?
Akıl ve vicdanını kaybetmiş kişiler -bunlara akepeli yandaşlar' diyoruz bu palavralara inanıyordu. Hala da yandaş/yalaka/yavşak havuz medyasının bu yalanları sürdürmesi nedeniyle cahil akepe kitlesi palavralara inanmaya devam ediyor.
Akepeli yönetici ve destekçilerin bir türlü anlamak istediği gerçek ise şu: Ekonominin, doğanın ve toplumun kendi kuralları vardır. Siz istediğiniz kadar yırtının iki kere iki beş etmez!
Gerçi cahil akepelilerin matematik ve hesap bilmedikleri de bir sır değil. O yüzden "yerli uçağımız göklerde.." veya "gelecek sene bu zamanlar uzaya çıkıyoruz.." veya "yerli-milli otomobilimiz gelecek sen bu zaman yollarda.." diye yalanlarını utanmazca sürdürdüler.
Fakat güneş balçıkla sıvanmıyor. AKP'liler istedikleri kadar yırtınsın: Yerli-milli otomobil projesi olmadı, olamıyor. OLAMAYACAK!
Yazar Can Ataklı 11 Nisan 2019 tarihli köşe yazısında şunları yazdı:
Bİ SORALIM BAKALIM
Şu yerli otomobil işi ne oldu?
Geçen akşam bir toplantıda bazı konuşmalara kulak misafiri oldum.
Çünkü oturduğumuz masada Erdoğan'ın yerli otomobil yapacakları için "Beş babayiğit" diye tanıttığı şirketlerden birinin yöneticilerinden biri de vardı.
Doğal olarak masadakiler otomobil konusunu sordular.
Kulak misafiri olmam bu nedenle.
Duyduklarıma göre, "yerli otomobilin yapılması tam bir hayal."
Hele Erdoğan'ın açıkladığı tarihe araba yetişmesi mucize bile değil.
Belki bir maket yapılabilir.
Neden peki?
Bir kere bu şirketlere verilen sözlerin hiçbiri tutulmamış.
Daha fabrika için arsa yeri bile saptanmamış.
Vaat edilen teşviklerden de bir kuruş bile gelmemiş.
5 şirket şu ana kadar 5'er milyon dolar harcamışlar ilk hazırlıklar için ama hiçbir şey yürümediğinden o paralar da uçmuş gitmiş.
Erdoğan ise çok öfkeliymiş.
Seçimden önce "babayiğitlere" fena halde gözdağı vermiş.
Ama masadaki yöneticinin söylediğine göre, "Ne kadar kızarsa kızsın yapacak bir şey yok, çünkü hiçbir şey Erdoğan'ın söz verdiği gibi gitmiyor."
Masadaki yönetici "Çünkü" diyor, "Erdoğan'ın kafasındaki ile bürokrasinin çalışması birbirini tutmuyor. Erdoğan galiba bunun farkında değil ve emirle her şeyin hallolacağını sanıyor.
Sonuç; yerli-milli diye yutturulmak istenen araba konusu da fiyasko ile bitecek haberiniz olsun.
SÖZ KONUSU YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIK'LAYIN
Demek ki neymiş? Höt-zöt etmekle ekonominin yasalarını değiştirmek mümkün değilmiş!