22 Nisan 2019 Pazartesi

Devletin kurumları linç girişimine adeta çanak tutmuş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şehit cenazesinde linç girişimi denebilecek bir saldırıya uğrarken konu hakkında açıklama yapan Ankara Valiliği, 'müessif protesto eylemi' ifadesini kullandı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın saldırganlara "Değerli arkadaşlarım mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz, şimdi sükünetle burayı boşaltıyoruz" diye konuşması tepki çekti.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'nın Çubuk ilçesinde şehit sözleşmeli piyade er Yener Kırıkcı'nın cenaze töreninin ardından "linç girişimi" denebilecek bir saldırıya uğradı. Bu Kılıçdaroğlu'nun AKP döneminde uğradığı 4. saldırı oldu.

TEDBİR ALINMAMIŞ

Kılıçdaroğlu'nun olaydan en az zararı görmesini kendi ekibi sağladı. Cenaze sırasında ve saldırıdan sonra Kılıçdaroğlu'nun sığındığı evde yanında bulunan tek CHP'li vekil olan Murat Emir, provakasyonun planlı olduğunu belirterek, "Kolluk güçleri etkili tedbirler almamış. Gövdemizle korumaya çalıştık" dedi.

SALDIRI DEMEDİLER

Ankara Valiliği, Twitter adresinden yaptığı açıklamada, "Olayın sorumluları hakkında yasal işlemlere başlanmıştır" açıklamasını yaptı. Ancak açıklamada saldırıda hakkında "müessif protesto eylemi" denilmesi tepki çekti.

Olay yerinde bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da Kılıçdaroğlu evde mahsurken saldırganlara yönelik bir konuşma yaptı. Akar'ın "Değerli arkadaşlarım mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz, şimdi sükünetle burayı boşaltıyoruz" diye konuşması dikkat çekti.

ERDOĞAN VE SOYLU'NUN AYRIŞTIRICI SÖYLEMLERİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri sürecinde CHP, İYİ Parti ve HDP'yi ittifak yapmakla suçlarken, "zillet ittifakı" açıklamasını yapmıştı. Erdoğan'ın toplumu kutuplaştıran açıklamaları sonrasında bu saldırının gerçekleşmesi dikkat çekti. İktidar yandaşı Güneş gazetesi de dünkü manşetinde 4 şehitle ilgili Ekrem İmamoğlu'nu suçlayan bir manşetle çıktı.
İçişleri Bakanı Süleyman Süleyman Soylu, Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırının kabul edilemeyeceğini ve tüm yönleriyle araştırıldığını bildirirken, saldırı Soylu'nun CHP lideri ve partililer hakkında daha önce söylediklerini akıllara getirdi. Soylu, valiliklere "CHP il başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin" talimatı gönderdiğini söylemişti.

KILIÇDAROĞLU'NUN UĞRADIĞI DİĞER SALDIRILAR

Kılıçdaroğlu, 25 Ağustos 2016 tarihinde Artvin'de PKK'nin saldırısına uğramıştı. Bu olaydan sonra Kılıçdaroğlu'nun koruma sayısı 22'ye çıkarılmıştı ve zırhlı araç tahsis edilmişti. Ancak Kılıçdaroğlu söz konusu zırhlı aracı hiç kullanmamış ve iade etmişti.

Kılıçdaroğlu'nun daha önce önüne bir şehit cenazesinde kurşun bırakılmıştı. Kılıçdaçoğlu'na TBMM'de grup konuşmasından sonra yumruklu saldırı, emeklilerin sorunlarıyla ilgili bir etkinlikte ayakkabılı saldırı gerçekleşmişti.

Kılıçdaroğlu'nun 2017'de gerçekleştirdiği yürüyüşe saldırı planladığı iddiasıyla yargılanan IŞİD'in "sözde emiri" Oğuzhan Korkmaz, 14 yıl 7 ay 15 gün, aynı davada yargılanan diğer 26 sanık ise 4 yıl 2 ay ile 21 yıl 9 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılmıştı. Korkmaz Kılıçdaroğlu'nun üzerine araç sürmeyi planlamıştı.

önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun seçimlerden önce valilere gönderdiği talimatı okuyalım;

"Valilere talimat gönderdim; 'HDP il başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin' diye… Onların gideceği bir adres var. PKK mensuplarının cenazeleri var. Sandıkta beraberlerse, cenazede de olacaklar."

Ardından tetikçi Güneş Gazetesi'nin Hakkari'de şehit olan 4 askerimizle ilgili haberi "Mutlu musun Ekrem?" başlığı ile duyurmasına bakalım.

Çeşitli çap ve ebattaki yandaş tetikçi medyanın Hakkari şehitlerini CHP'ye bağlamalarını da gözden kaçırmayalım.

En sonunda da CHP Genel Başkanı'na yönelik neredeyse "Sivas olayına varacak" saldırıyı düşünelim.

"Yeni Türkiye" diye adlandırdıkları düşmanlığın, alçaklığın, kin ve nefret ortamından beslenmenin yükselen değer olduğu ülkede oluyor demek ki bunlar.

Bu rezilliği parti ayırımı yapmadan bu ülkeyi seven herkesin lanetlemesi gerekir.

Anlaşıldığı kadarıyla "Yeni Türkiye'nin rezilleri" bundan sonra terör eylemi olmasını ellerini ovuşturarak bekleyecek ve her şehit haberinden sonra CHP'ye ve tüm muhalefete alçak iftiralarla saldıracaktır.

İlgili yazı

Rezil saldırıya arka çıkan başkaları da var mı?



Bütün bu rezaletler yaşanırken Demet Akalın "yandaş-yalaka" Sabah gazetesine verdiği röportajda "Devletimin arkasındayım" dedi